Günümüzde işçi yemeği olarak hafızalarımıza kazınmış olsa da, tabldotun kelime anlamı fransızcada “Misafir Sofrası”dır. Sabit ücretli ve belirli sayıda yemekten oluşan menüdür. Tüketen kişinin seçme özgürlüğü yoktur.
Toplu yemek firmaları tarafından sunulan hizmetleri genel olarak değerlendirecek olursak, Türkiye için yemek sektörünün en dibindeki kalite ve hizmet burada diyebilirim. Bugüne kadar fastfood restoranından, steakhouse restoranına, köşe başı lokantalardan, toplu yemek firmalarına kadar birçok mutfakta, üretim yerinde bulundum. En kalitesiz malzemelerle, en özensiz yemeklerin yapıldığı yer toplu yemek firmaları, daha doğrusu işçiler için tabldot yemek üreten firmalar. Bu sektörde, büyük kurumsal firmalar da yer alıyor. Ve düzenli olarak denetimlerden geçiyor. Diğer firmalara kıyasla daha temiz ve düzenli evet bu doğru. Ama ne kadar temiz ve düzenli de olsa ülkemizdeki yüksek işçilik maliyetleri sebebiyle, az personel ile çok iş yapmak durumunda kalıyorlar. Kişi başına düşen çalışma miktarı arttıkça özen ortadan kalkıyor. Bulaşıkhaneden alınan ıslak küvetlere konulan çorbalar, yemekler, pilavlar, yemekhanelere gönderiliyor. Çok fazla seçeneği olmayan işçiler, bu yemeklere alışıyor. Sıradan hale geliyor onlar için bu durum. Gün geçtikçe lezzet yok oluyor ağızlarından.
Günlük 1000 kişiye yemek veren tabldot firması ile, günde 1000 müşteri ağırlayan bir lokantanın mutfağı arasında, yemekleri arasında dağlar kadar fark var. Personel sayısı çok farklı değil, kullanılan malzeme miktarı çok farklı değil. Menüler bile çoğu zaman birbirine benziyor. Peki nereden kaynaklanıyor bu büyük fark?
Lokantaya yemek için gelen her birey ayrı bir müşteri. Herkes seçim hakkına sahip. Farklı bir yere yemeğe gitme ihtimali var. Bir gün memnun kalmazsa yarın gelmez bu lokantaya. Her müşteri, her tabak yemekte memnun edilmek zorunda. Fakat tabldotta durum farklı. 1000 kişiyi temsilen bir müşteri var ve seçim yılda bir kez yapılıyor. Sözleşmeler imzalanıyor ve bir yıl boyunca aynı firmadan hizmet alınıyor. Sözleşme yenileme zamanı geldiğinde sadece genel duruma bakılıyor. Günlük aksaklıklar önemsenmiyor. Çoğu durumda 1000 kişiyi temsil eden o bir kişi, yıl boyunca yemekleri hiç tatmamış, hiç görmemiş oluyor. Sonuçta her gün ülkemizde binlerce kişi kötü yemeklerle karnını doyuruyor.
Yemek bu kadar değersiz bir şey değil! Tabldot kültürümüzü bir elden geçirmemiz gerek. İşçileri için catering firmalarıyla sözleşmeler yapan patronlar, konunun ciddiyetine varmalı.. Toplu yemek sektörünün değişmesi dileğiyle...