Uyumsuz olan her şey hayal kırıklığı yaratır. Bizi yorar. Şimdi bir düşünün. Bir mekana ilk defa gittiniz. Tabelada “Doksanlar Cafe” yazıyor. Tabelanın sağında solunda, altında üstünde 1990 ile 1999 yıllarını arasını hatırlatır ögeler var. Kapıdan içeriye girdiğinizde ne görmeyi beklersiniz? Size o yılları hatırlatacak dekorasyon değil mi? Ama bir çok örnekte anlamsız dekorasyonlarla karşılaşıyoruz. İçerideki herşey 2020 yılına ait. Hatta siparişi bile tablet bilgisayar menülerle alıyorlar!
Aslında temelde iki sebepten dolayı bunu yaşıyoruz. Birincisi mekanımızın ismini çok fazla önemsemiyoruz. İsmin okunuşuna veya popüler olabilme durumuna bakıyor, ne anlam ifade ettiğini düşünmüyoruz. İkincisi ise mekanı bir düşünce ile açıyor ve tasarımı, isme uygun yapıyor ama ileride yaptığımız tadilatlarda bu uyumu unutuyoruz. Sebebi ne olursa olsun ziyaretçilerinizin bu durumdan pek de hoşnut olmadıkları bir gerçek.
Bugüne kadar kendi işletmelerinizde bu hataları yapmış olabilirsiniz. Fakat bir sonraki tadilat sürecinizde bu konuyu dikkate alın. Farkı hissedeceksiniz. Müşterinizin zihnindeki soru işaretlerini yok ettiğinizde, işletmenize olan bağı kuvvetlenir. Daha çok gelir ve daha çok arkadaşını getirir. Bu da sizin müşteri portföyünüzü arttıran bir faktör olacaktır.
Bizler toplamayı çok severiz. Her gittiğimiz yerden bir biblo, bir magnet almayı severiz. Çanakkale’den Truva, Denizli’den Horoz, Amasya’dan Elma, Aydın’dan İncir biblolarını alıp raflarımıza duvarlarımıza koymayı severiz. Mekan açılışımızda gelen hediyeleri de mutlaka duvara asmak isteriz. Bu tam bir amatör bakış açısı. İşletmenizle uyumlu olmayan hiçbir ögeyi dekorasyonunuza dahil etmeyin. Uyumlu tasarımlar hazırlayın. Emin olun, müşterileriniz daha iyi hissedecek.
Comments